| Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
| ALIŞ | SATIŞ | ||
| USD | 42,6211 | 42,6978 | |
| EURO | 50,0304 | 50,1205 | |
| Bugün: | 101 |
| Dün: | 93 |
| Toplam: | 17546 |
Yetimhanenin bilge ve şefkatli müdürü Sadık Baba (Süleyman Atanısev), Salih’e her zaman bir evlat gibi davranmış, ona hayatla ilgili pek çok şey öğretmiştir. Ancak bir gün artık kendi gerçekleriyle yüzleşmesi gerektiğini söyleyerek eline küçük, eski bir kâğıt parçası tutuşturur. Bu kâğıtta bir köyün adı ve bir ayakkabı tamircisinin ismi yazmaktadır. “Aileni bulmak istiyorsan önce bu köydeki ayakkabı tamircisini bulmalısın” diyerek Salih’i yolcu eder.
Salih, bu küçük köye vardığında aradığı ayakkabı tamircisini, yani Mirsad’ı (Okan Yalabık) bulur. Mirsad, savaşta yaralanmış, bir ayağı aksayan, fakat buna rağmen çalışkan ve onurlu bir adamdır. Atölyesi, sıvasız tuğla duvarlardan oluşan yarım kalmış evinin saçağı altındadır. Gri harçla tutturulmuş kırmızı tuğlalar, adeta hem savaşın yarım bıraktığı hayatlara hem de insanların tamamlamaya çalıştığı yeni başlangıçlara işaret eder. Ev her ne kadar bitmemiş görünse de, ocağın üzerinde fokurdayan çaydanlık bu mekâna sıcaklık kazandırır ve burada hâlâ bir yaşam mücadelesi sürdüğünü güçlü bir biçimde hissettirir. Evin etrafını saran renk renk çiçek saksıları ise tüm yıkıma rağmen yaşamın kendini yeniden var etme gücünün sessiz birer kanıtı gibidir.
Ne var ki Nerma, savaş sonrası yaşadığı ağır travmalar nedeniyle psikolojik olarak yıpranmış, yoğun ilaç tedavisi görmek zorunda kalmış, hatta geçmişiyle birlikte bir çocuk dünyaya getirdiğini bile tamamen unutmuştur. Oğlu Mirsad ile birlikte yeni bir hayat kurmuş, küçük oğulları Vedad (Berke Brad) ile huzurlu ve sakin bir aile düzeni oluşturmuşlardır. Salih’in gelişinin bu düzeni bozabilecek bir gerçek taşıdığını bilen Mevlide Hanım hem onunla empati kurar hem de içine sığdıramadığı acıyı onunla paylaşır.
Bosna Savaşı sırasında binlerce kadın tecavüz sonucu çocuk sahibi olmuş, bu çocukların bir kısmı anneleri tarafından kabul edilirken bazıları yetimhanelere bırakılmış veya başka ailelere evlatlık verilmiştir. Bu çocukların birçoğu kim olduklarını, nereden geldiklerini, annelerinin kim olduğunu ya da neden terk edildiklerini yıllar sonra öğrenmiştir. Onların hikâyeleri, savaşın insan ruhunda açtığı en derin yaralardan birini oluşturur. Bu trajediler çeşitli sanat dallarında sıkça işlenmiş; sinema ise bu acı gerçekleri en etkileyici şekilde aktaran alanlardan biri olmuştur. “Annemin Yarası” tam da bu yönüyle, savaşın görünmeyen yüzünü ve geride kalanların bitmeyen mücadelesini anlatan başarılı bir film olarak öne çıkar.
Vizyon Tarihi: 2016
Yönetmen: Ozan Açıktan
Film Türü: Dram
Film Süresi: 120 dk
Oyuncular: Ozan Güven, Meryem Uzerli, Belçim Bilgin, Okan Yalabık, Bora Akkaş
Senaryo: Ozan Açıktan, Ozan Güven, Fethi Kantarcı, Uygar Şirin, Funda Çetin, Mehmet Turgut
Senarist: Funda Çetin
Görüntü Yönetmeni: Bogumil Godfrejow